Türkiye Siyasetine Damga Vuran Bir İsim: Necmettin Erbakan’ı tanıyalım.

4 kez okundu 4 dk 12 sn okuma süresi 3 Ağustos 2025

Türkiye siyasetinin yakın tarihinde silinmez izler bırakan, mühendislik dehasıyla başladığı kariyerini siyasi liderliğe taşıyan bir isim: Prof. Dr. Necmettin Erbakan. Millî Görüş hareketinin kurucusu ve Türkiye’nin 54. Hükûmet Başbakanı olan Erbakan, hayatı boyunca hem takdir topladı hem de sert eleştirilere maruz kaldı. Kendine has duruşu ve ilkeleriyle Türkiye’nin sosyo-politik yapısını derinden etkiledi.

Genç Bir Dehanın Yükselişi

Necmettin Erbakan, 29 Ekim 1926’da Sinop’ta dünyaya geldi. Çocukluk yıllarından itibaren zekasıyla dikkat çekti. İlköğrenimini babasının görevi nedeniyle farklı şehirlerde tamamladıktan sonra, İstanbul Erkek Lisesi’nden 1943 yılında birincilikle mezun oldu. Bu başarısı ona sınavsız üniversiteye girme hakkı kazandırsa da, o kendi tercihini kullanarak sınava girmeyi seçti. İstanbul Teknik Üniversitesi’nde (İTÜ) makine mühendisliği okurken, ileride Türkiye siyasetine yön verecek isimlerle, Süleyman Demirel ve Turgut Özal ile aynı sıraları paylaştı.

Üniversiteden mezun olduktan sonra akademik kariyerine devam eden Erbakan, 1951 yılında Almanya’ya giderek Aachen Teknik Üniversitesi’nde doktora yaptı. Bu süreçte Alman ordusu için yapılan Leopard tankının motor tasarımında görev alması, onun mühendislik alanındaki yetkinliğini ve vizyonunu ortaya koyuyordu. 1953 yılında Türkiye’ye dönüp doçent unvanını alan Erbakan, 1965 yılında da profesör oldu.

Sanayicilikten Siyasete Uzanan Yol

Erbakan’ın hayatı sadece akademik başarılarla sınırlı kalmadı. 1956 yılında, Türkiye’nin ilk yerli motorunu üretmek amacıyla 200 ortaklı Gümüş Motor fabrikasını kurdu. Bu girişim, onun sadece bir akademisyen değil, aynı zamanda ülkesi için üreten ve değer katan bir sanayici olduğunu da gösterdi. Bu dönemdeki başarıları ve Anadolu tüccarlarını savunması, onun siyaset sahnesine giden yoldaki ilk adımları oldu.

1969 genel seçimlerinde bağımsız aday olarak Konya’dan milletvekili seçilmesi, Erbakan’ın siyasi kariyerinin başlangıcıydı. Ancak asıl çıkışını 1970 yılında kurduğu Millî Nizam Partisi (MNP) ile yaptı. MNP, kısa süre sonra kapatılınca, 1972 yılında Millî Selamet Partisi (MSP)‘ni kurarak siyasi mücadelesini sürdürdü.

Koalisyonlardan Darbelere Uzanan Çalkantılı Bir Dönem

Erbakan’ın siyasi hayatı, Türkiye’nin en çalkantılı dönemlerine tanıklık etti. 1974 yılında Bülent Ecevit liderliğindeki CHP ile kurulan koalisyon hükûmetinde başbakan yardımcısı olarak görev yaptı. Bu dönem, Kıbrıs Harekâtı gibi tarihi olaylara sahne oldu. Ancak koalisyon, Erbakan ve Ecevit’in farklı dünya görüşleri nedeniyle uzun ömürlü olamadı. 1975 ve 1977’de de Milliyetçi Cephe hükûmetlerinde başbakan yardımcılığı görevini üstlendi.

1980 askeri darbesiyle siyasetten uzaklaştırılan Erbakan, 10 yıl boyunca siyaset yasağı aldı. Yasağın kalkmasının ardından 1987’de Refah Partisi (RP)‘nin genel başkanı seçilerek yeniden siyasete döndü. 1990’lı yıllar, Refah Partisi’nin yükselişine tanıklık etti. 1994 yerel seçimlerinde İstanbul ve Ankara gibi büyükşehirleri kazanması, partisinin gücünü gösteriyordu.

Başbakanlık ve 28 Şubat Süreci

Refah Partisi, 1995 seçimlerinde birinci parti olarak çıktı ve 1996 yılında Doğru Yol Partisi (DYP) ile Refah-Yol koalisyonunu kurarak Erbakan’ı başbakanlık koltuğuna taşıdı. Bu dönemde D-8 gibi uluslararası oluşumlar ve havuz sistemi gibi ekonomik reformlar hayata geçirildi.

Ancak Erbakan’ın başbakanlığı, Türkiye’nin modern tarihinde önemli bir dönüm noktası olan 28 Şubat süreci ile sona erdi. Askeri müdahale sonucu istifa etmeye zorlanan Erbakan, siyasi yasağa çarptırıldı ve partisi kapatıldı. Bu olay, Türkiye siyasetinde “postmodern darbe” olarak anıldı ve siyasal İslam’ın seyrini değiştirdi.

Mirası ve Son Yılları

Siyasi yasağının ardından Millî Görüş hareketi, Erbakan’ın yakınında olan “Gelenekçiler” ile genç ve reformist “Yenilikçiler” arasında bölündü. Bu bölünme, 2001 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti)‘nin kurulmasına giden yolu açtı.

Erbakan, siyaset yasağının kalkmasının ardından 2003 yılında Saadet Partisi genel başkanı seçilerek mücadelesine devam etti. Ömrünün son yıllarında sağlık sorunlarıyla boğuşsa da, siyasi arenadaki etkisini sürdürdü. 27 Şubat 2011’de Ankara’da hayatını kaybetti. Cenazesi, on binlerin katıldığı büyük bir törenle toprağa verildi.

Necmettin Erbakan, hem bir bilim insanı hem de karizmatik bir lider olarak Türkiye siyasetine damga vurmuş, tartışmaların odağında yer almış bir şahsiyettir. Bugün, ismi üniversitelerde, kültür merkezlerinde ve liselerde yaşatılmakta, fikirleri ise Türkiye’nin siyasi ve toplumsal dinamiklerini anlamak için hala incelenmektedir. O, Türkiye’nin yakın tarihini şekillendiren, fikirleriyle bir ekol oluşturan unutulmaz bir liderdi.

Kaynak: Necmettin Erbakan

Kaynak: Gemini

Yorum Ekle

Türkiye Siyasetine Damga Vuran Bir İsim: Necmettin Erbakan’ı tanıyalım.

Bu Yazıyı Paylaş

Giriş Yap